EREĞLİ’DE YILIN OLAYI POSBIYIK’IN DEVRİLMESİ

Çıladır sordu, Çıladır yanıtladı.. Usta Gazeteci Sina Çıladır, 2014’ü Yeni Ufuk’a değerlendirdi.

Abone Ol
-Ereğli’de yılın olayı neydi?
  
Posbıyık dostumuzun 20 yıl sonra Belediye Başkanlığını kaybetmesi!..
 
-Seçimin kaybedilmesinde CHP İlçe Yönetiminin de sorumluluğu yok muydu?
 
Yoktu. Çünkü insiyatif ilçe yönetiminde değildi. Posbıyık’taydı. CHP, o ne derse, onu yapıyordu. CHP, konu mankeni gibiydi. Denilebilir ki, önceki seçimde Belediyeyi CHP’ye kazandıran Posbıyık’tı. 30 Mart’ta kaybettiren de o oldu.
 
-Posbıyık seçimi niçin kaybetti?
 
Burnu havaya kalktı, halktan koptu. İşin özeti bu.
 
-Seçimde yüzde 40 oranında oy alması başarı sayılamaz mı peki?
 
İlk bakışta öyle gibi, ama gerçek bu değil!.. Çünkü o 40 puanın en az 10’u konuk oylar!.. DSP, bir önceki seçimde 7,7 oy almıştı. 30 Mart’taki oy oranı 2,2. Peki 5 puan nereye gitti? CHP’ye!. CHP’nin aldığı yüzde 40’ın içinde cemaatin oyları ile AKP küskünlerinin oylarıda var. Buna krşılık, MHP harika bir performans göstererek; AKP’den en az 5 puan oy çekti. Yani 42-40 gerçek oyları yansıtmıyor.
 
-Siz seçim arifesinde AKP’nin 2 puan önde olduğunu ve çok çekişmeli bir seçim yaşanacağını ileri sürmüştünüz. Yüzde 40/42 şeklinde bir tahmininizde vardı?
 
Seçim öncesi AKP çok kapsamlı bir anket yaptı. Anket sonucu, aklımda kaldığına göre, benim seslendirdiğim sonuçtu: 40/42.. AKP 2 puan öndeydi. Posbıyık’ın dalkavukları ise, masabaşı anketleriyle adamı kandırıyorlardı… Bunun dışında Posbıyık’ın seçim kampanyasını yürüten ekibi, çok zayıf bir ekipti.Patronlarına gerçeği değil, onun istediklerini söylüyorlardı.
 
Posbıyık, seçim kampanyası sırasında çok yalnızdı, kısaca. CHP’li milletvekilleri olsun, il yöneticileri olsun kampanyaya katılmamışlardı. Ama, bunun suçu da Posbıyık’ındı. Seçimi tek başına alacağına inanıyor, çevresini hor görüyordu. Olmadı!. Olmazdı da! Çünkü AKP’nin kampanyasını Ereğlili bir köy çocuğu olan Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan yönetiyordu. Candan’ın seçim kampanyası sırasında özellikle kenar mahallelerin nabzını iyi tutması, AKP’ye beklenmedik bir seçim zaferi kazandırdı. Şimdi bakıyorum da  bir kısım AKP’li bu gerçeği unutmuş görünüyor.
 
-Seçim sonrasında AKP’de çatlak oluşmasını, bunun belediye ekseninde gelişmesine ne diyorsunuz?
 
Seçim sonucu sadece CHP’de değil, AKP’de de şok etkisi yarattı. Seçimi kazanacaklarına pek inanmıyorlardı. Belediye kucaklarına düşünce başlarda ne yapacaklarını şaşırdılar. Kadroları yoktu. Deneyimleri yoktu. Posbıyık’ın içerdeki kadrolarının misafiri gibiydiler.
 
Buna bir de iktidar pastasının paylaşımı temelinde çıkan anlaşmazlıklar eklenince, olanlar oldu; belediye yönetimi kilitlendi.
 
-Peki şimdi?
  
Henüz taşlar yerine oturmuş değil. AKP örgütü ve belediye meclisi iki parça. Gerçi kongreden sonra örgütte mezatori bir bütünlük sağlandı. Ama çelişkiler ortadan kalkmadı. Görüldüğü kadarıyla AKP örgütü ile belediye yönetimi de uyum sağlayabilmiş değil. Kaos biraz yumuşadı gerçi, ama hala kazan kaynıyor!.. Bu da belediyenin hizmet üretimini olumsuz etkiliyor..
 
-Bunun nedeni ne peki?
 
Milletvekili adaylığı çekişmesi!. Bir grup Candan’la devam etmek isterken, bir grup sanıyorum Fazlı Erdoğan’ın arkasında. Bana gelen bilgilere göre, AKP’nin son yaptırdığı anketten Candan ilk sırada çıktı. Ama tabii, aday listesi yine AKP Genel Merkezi tarafından belirlenecektir.
 
-Belediyenin ilk 10 ayını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Parti-içi çalkantıya ve bunun belediye yönetimine yansımasına rağmen, Belediye Başkanı Dr. Uysal, hizmetlerin odağına insanı koyan bir yol tutturmuş gibi. Bir sosyalleşme sürecine giriliyor galiba. İşsizin, yoksulun, muhtacın hatırlanması bunun ilk işaretleri. Ama, sanıyorum Posbıyık döneminde çok ezilen küçük esnafın sorunları henüz çözülebilmiş değil. Oysa, AKP, kent merkezinde en çok oyu, küçük esnaftan aldı.
 
-Belediye’de nepotik bir gelişmenin olduğu söylenebilir ki?
 
Nepotik’ten kasıt, yandaş-yalakayı kayırma ise eğer (ki öyledir) belediye’de kayırılan hala Posbıyık’ın kadroları!.. Örneğin vaktiyle Posbıyık’tan sözleşmeli personel imtiyazını kapmış birisi ayda ortalama 3 bin lira maaş alırken, AKP’li yönetimin işe aldığı üniversite mezunu birisi, asgari ücrete talim ediyor!.. Belediyede bugün bin 500 liraya çalışan mühendisler bile var!.. Özetle, Posbıyık’ın yandaşları hala el üstünde tutuluyor, bu yüzden Dr. Uysal yönetimi güvenilir bir kadrolaşmaya gidemiyor. İlerde bunun acısını çok çekeceklerdir. Şu an belediyede çalışanlar arasında büyük bir ücret dengesizliği var. İşe alımlarda da nepotik bir çizgi izlendiği savları işin cabası!..
 
-Ereğli’nin temel sorunu neydi 2014’te?
 
Yatırımsızlık, bunun doğal sonucu olarak işsizlik!.. Üretmeden, tüketme kolaycılığı, bunun doğal sonucu olan kitlevi borçlanma!..
 
Ereğli TSO yönetimi bunu bir türlü bilincine çıkartamıyor. Ticaret hacmini genişletmek için nüfus transferi gibi, yeni liman projesi gibi palyatif (gel-geç) önlemler peşinde!. Son günlerde Erdemir’in hurdalarını değerlendirecek bazı ön girişimlerin olması ile hurda gemilerin sökümü gibi istihdam sağlayacak projeler, 2014’ten 2015’e sarkacak olumlu işaretler…
 
Özetle Ereğli’nin inşaat gibi ölü değil, üretken yatırımlara ihtiyacı var. İnşaata ve ranta dayalı Posbıyık ekonomisi sürerse, Ereğli bir adım ileriye gitmez.
 
-2015 için ne söyleyeceksiniz?
 
Dileğim 2014 gibi olmaması!. Ama pek umudum da yok!.
 
Türkiye, Cumhuriyet tarihinin özellikle siyasal bakımdan en zor yılına giriyor. Olmak ya da olmamak yılına!.. Ereğli’de bundan nasibini alacaktır..        

Haber : 

Abone Ol